Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin üzerinden bugün 4 ay geçti.
Yaşanan büyük acı tazeliğini korurken, devletin tüm imkanlarını seferber etmesiyle yıkıntıya uğrayan 11 kent ayaklandırılıyor.
İlk andan itibaren hummalı çalışmaların yürütüldüğü afet bölgesinde, sarsıntı konutları da süratle yükseliyor.
Depremden en fazla etkilenen vilayet ise Hatay.
Ticaretin merkezi pozisyonundaki tarihi Uzun Çarşı’da ziyan gördü. 3.5 kilometre uzunluğundaki çarşıda bin 700 iş yerinden kimileri yıkıldı ya da ağır hasar aldı.
Elektrik ve suyun tekrar verilmesinin akabinde 200 esnaf kepenklerini kaldırdı. Tadilat ve tamir işlerini yapan 50 esnafın ise kısa müddet içerisinde dükkanlarını açacağı bildirildi.
Kentte kalan vatandaşların ilgi gösterdiği çarşının, en azından yürüyüş yollarının düzenlenmesi için yetkililerden takviye istendi.
“200 esnafımız işinin başında”
Uzun Çarşı Dayanışma ve Güzelleştirme Derneği Lideri Mehmet Hançer Gündüz, zelzelenin akabinde binlerce esnafın aileleriyle kent dışına çıkmak zorunda kaldığını belirtti.
Hatay’ın en değerli ticaret merkezi pozisyonundaki çarşının yavaş yavaş hareketlenmeye başladığını bildiren Gündüz, “Şuanda yaklaşık 200 iş yerimiz açık. Dışarıdaki tüm memleketimizin insanına, esnafına diyorum ki, yavaş yavaş dönüş yapsınlar, işlerin başına geçsinler. Elektrik, su düşüncesi yok. Müracaatını yaparız en kısa müddette bu problemler çözülüyor. Sarsıntıdan evvel bin 700’den fazla esnaf vardı, şu anda 200 esnafımız işinin başında ve aşağı üst 40-50 tane esnafta açma evresine geldi.” dedi.
“Cumhurbaşkanımızdan en büyük dayanağı istiyoruz”
Tarihi Uzun Çarşı’da Hatay’ın değil, Türkiye’nin kalbinin attığını lisana getiren Gündüz, kelamlarına şöyle devam etti:
11 yaşından beri bu çarşıdayım, 40 yıllık çarşı esnafıyım. Bizim çarşının en büyük özelliği, ‘yok yok’. Her şey var, fiyatlar da uygun. Mesela Uzun Çarşı dediğin vakit birinci akla gelen tepsi kebabımız, lahmacunumuz, börekçimiz, küncülü helva, kömbelerimiz, baharatlarımız. Biliyorsunuz Türkiye’nin en varlıklı mutfağı Hatay’dır, bilhassa Antakya. Öncelikle Cumhurbaşkanımızdan, valilerimizden, belediye liderlerimizden en büyük dayanağı istiyoruz. Esnafımız yavaş yavaş açıyor lakin taban asfaltlansa yada düzeltilse çok daha hoş olur. Olağan, ince bir asfalt bile çekilse en azından toz olmaz. Vatandaşımız daha sağlıklı bir formda alışveriş yapar. En azından bir asfalt yapılsa beşerler gönül rahatlığıyla alışverişini yapabilir ve gezebilirler. İnşallah burası eskisinden de hoş olacak.
“Çok şükür Hataylılar, Hatay bırakmadı”
Çarşıda işyerini birinci açanlardan biri olan Şahap Fansa ise şu tabirleri kullandı:
Çok şükür birinci günden şimdiye baktığımızda yol alındı. Birinci günler elektrik, su yoktu. Artık çok şükür elektriğimiz, suyumuz geldi. Elektrik geldiği vakit esnaflar iş yerlerini açmaya başladı. Hareketlilik de başlıyor yavaş yavaş. Beşerler yardımcı olmaya çalışıyor. Memleket bu durumdayken çarşıda 1-2 kişi görmek bile bizi memnun ediyor. Çok şükür Hataylılar, Hatay bırakmadı. Birçok insan burada. Onu görmek bizi çok memnun ediyor.
“Umut verici”
Hatay’ı terk etmeyen ve çarşıda alışveriş yapan hemşire Zuhal Girgin, “Bu kadar mühlet geçmesine karşın hala kabullenemedik, yaşadıklarımızı. Zira; çok güç. Yani bu yıkıntıları her gün görmemiz o olayları hatırlamamıza neden oluyor. Çok üzücü bir durum ancak çarşının birkaç esnafı açık olsa bile deşarj olup gidiyoruz. Hüzünlü bir dolaşma. İnsanların bu yıkık dökük binalar ortasında bile iş yerini açması umut verici. Esnafa dayanak olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Hani birkaç dükkanda açık olsa biz çok memnun oluyoruz. Bugün ekmek, humus Antakya simidi, çocuklara süs eşyaları aldık. Her bir esnafın bizim için başka bir kıymeti var.” ifadelerine yer verdi.
“Her yer yıkılmış olsa da bir rahatlama geldi”
Çarşıyı ziyaret eden Sibel Hakikat, zelzelenin akabinde Mersin’e gittiklerini hatırlatarak, “Hatay’ı terk etmeyi düşünüyordum ancak buraya döndükten sonra inanılmaz bir rahatlama oldu. Bir memnunluk geldi. Her yer yıkılmış olsa da bir rahatlama geldi. Bir de kaldığım yerde sağlam bina kalmadı. O görüntüyü daima görmek çok makûs. Çarşının bu türlü faal olması yavaş yavaş düzgünleşmesini görmek bizi inanılmaz keyifli ediyor. Yani diğer kentte, öbür bir ülkede de yaşayamam.” diye konuştu.
