Bu görüntüyü izlemek için lütfen JavaScript’i aktifleştirin
Kırkpınar’da bir çeşidi kura çekimi sonrası güreşmeden geçen daha sonra başpehlivanlar İstek Yıldırım, Mustafa Taş, Fatih Atlı, Mehmet Yeşil Yeşil ve finalde İsmail Balaban’ı yenerek büyük muvaffakiyet elde Yusuf Can Zeybek, AA muhabirine, yıllar süren çalışmalarının karşılığını başpehlivan olarak almanın memnunluğunu yaşadığını söyledi.
Başpehlivan olmanın kendisini daha da motive ettiğini söz eden Zeybek, şunları dedi:
Bu duracağım manasına gelmiyor. Hedeflerim devam edecek. Çalışacağız daima. Durmayacağız. İnşallah önümüzdeki karşılaşmalara daha uygun, daha motive ve daha keyifli gireceğiz. Bu kemer başlangıçtı, inşallah daha hoşlarını yapacağız.
“Çok hoş bir spor maneviyatı çok büyük”
Zeybek, kendisinden daha deneyimli başpehlivanları yenmenin memnunluk verici olduğunu belirtti. Ustaların Sarayiçi Er Meydanı’nda kemer almış deneyimli pehlivanlar olduğunu vurgulayan Zeybek, şu tabirleri kullandı:
Daha evvelki başpehlivanlar bizden daha deneyimli ve bu atmosferi yaşamış beşerler. Hoş bir his ustalarımızı yenmek lakin bizde usta-çırak bağlantısı biraz farkı olduğu için biz yensek de yenilsek de her vakit ustanın elini öperiz. Onlar da bizi müsamahayla karşılar, alnımızdan öperler ve sarılırlar. Çok hoş bir spor maneviyatı çok büyük.
Zeybek, başpehlivanlık güreşi sonrası kent merkezinde vatandaşları selamlayarak hamama yürümenin heyecan verici olduğunu belirtti.
“O hayali kurdum ve kemeri aldık”
Kalabalığı görünce çok keyifli olduğunu tabir eden Zeybek, şu formda konuştu:
Edirne’ye çarşamba günü geldiğimde merkeze gittik. ‘Kemeri alacağım ve bu caddeden yürüyeceğim.’ dedim. O hayali kurdum ve kemeri aldık, o caddede yürüdük. Vatandaşlara çok teşekkür ediyorum gecenin o saatine kadar bekledikleri için. Bir yanlışımız kusurumuz varsa özür diliyorum. Kimi vatandaşlar fotoğraf çektirmek istiyor, yoğunluk oluşuyor. Biz de yürümek istiyoruz. O kusurlar ismine özür dilerim. İnşallah telafi ederiz o yanılgılarımızı da. Çok hoş bir his o caddede yürümek, oradan hamama gitmek. Her başpehlivanın hayalidir o da.
Zeybek, Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri başpehlivanı unvanına sahip olmanın çok hoş bir his olduğunu söyledi.
“Hedef kemeri 3 sefer üst üste alıp ebedi sahibi olmaktır”
Her güreşçinin evvel başpehlivan olup sonra kemeri almayı hedeflediğini belirten Zeybek, şu halde konuştu:
Ondan sonraki maksat kemeri 3 defa üst üste alıp ebedi sahibi olmaktır. Biz çok şükür başpehlivan olduk, sonra kemeri aldık. İnşallah üst üste 3 defa alırız, kemerin ebedi sahibi oluruz. Kemeri almak için kanımızın son damlasına kadar çalışacağız. İnşallah o kemeri alırız ve bu topluluktaki o duyguyu (ahlı atın kemer) kırarız. Bakalım artık önümüzdeki yıllar ne gösterecek. Nasibimizi sonuna kadar arayacağız.
Altın kemeri birinci İbrahim Karabacak aldı
Güreşi kazanarak emanetçisi olduğu altın kemeri 1 yıl mühletince takan başpehlivan, bir sonraki yıl Kırkpınar’da başarılı olamazsa kemeri iade ediyor.
Üç yıl fire vermeden üst üste Kırkpınar’da şampiyon olan başpehlivan ise altın kemerin ebedi sahibi oluyor.
Yaklaşık 1,5 kilo yükünde, 22 ayar 480 gram altından imal edilen altın kemeri birinci kere, 1960 yılında İbrahim Karabacak aldı.
26 yıldır kemer daimi sahibini arıyor
Daha sonraki yıllarda seriyi tamamlayan Ordulu Mustafa Bük (1966-1967-1968), Karamürselli Aydın Demir (1976-1977-1978), Denizlili Hüseyin Çokal (1982-1983-1984) birer sefer altın kemerin sahibi olurken, Karamürselli Ahmet Taşçı, Cumhuriyet tarihinde altın kemeri iki kere (1990-1991-1992 ve 1995-1996-1997) elde etti.
1997 yılından bu yana başpehlivanlık unvanını üst üste 3 sefer hiçbir pehlivan elde edemediği için 26 yıldır altın kemer daimi sahibini arıyor.
“Ahlı altın kemer”
2001 yılındaki 640. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde altın kemerin 3. kere ebedi sahibi olmak için finalde uğraş eden Ahmet Taşçı, Vedat Ergin’le güreşinde hakemlerin kararlarına kızarak güreşi sonlandırmış, rakibinin elini kaldırarak Ergin’i galip ilan etmişti.
Söz konusu karşılaşmadan hakem yanılgılarını münasebet göstererek çekilen Ahmet Taşçı, “O kemer ahlı, kimseye gitmez.” diyerek serzenişlerini çeşitli platformlarda lisana getirmişti.
Altın kemer, güreş topluluğunda bu nedenle “ahlı altın kemer” olarak nitelendiriliyor.
