Yapay zeka, teknolojik gelişmelerin bir sonucu olarak hayatımızın her alanında giderek daha fazla tesirli bir formda kullanılmaya başlandı. Lakin, bu süratli yayılımın beraberinde getirdiği kıymetli bir telaş de var: Yapay zeka sistemlerinin güç tüketimi.
Son yıllarda yapay zekanın güç muhtaçlığının arttığı gözlemleniyor ve uzmanlar, bu durumun sürdürülebilirlik açısından önemli bir sorun teşkil edebileceği konusunda uyarıyor.
Yapay zeka, derin öğrenme ve gibisi karmaşık algoritmalar kullanarak vazifeleri gerçekleştirebilen bir teknoloji olarak öne çıkıyor. Lakin bu algoritmalar, büyük ölçüde datayı sürece kapasitesine sahip oldukları için yüksek süreç gücü ve depolama gerektiriyor. Bu da beraberinde yüksek güç tüketimini getiriyor.
Özellikle büyük ölçekli yapay zeka projeleri, data merkezlerinde yüksek ölçüde elektrik gücünün kullanılmasına neden oluyor.
İklim değişikliğini hızlandırabilir
Artan güç tüketimi, çevresel sürdürülebilirlik konusunda önemli bir probleme dönüşebilir. Fosil yakıtların ağır bir formda kullanıldığı bir periyotta, fazladan güç tüketimi sera gazı emisyonlarını artırabilir ve iklim değişikliği üzere global sıkıntılara katkıda bulunabilir. Ayrıyeten, güç talebinin artması güç kaynaklarının süratle tükenmesine yol açabilir.
Analistler, yapay zekanın karbon ayak izinin, şu anda tüm ülkelerden daha fazla sera gazı üreten Bitcoin madenciliği kadar berbat olabileceğini kestirim ediyor .
Küresel elektriğin bir kısmını yapay zeka tüketecek
Şu anda, tüm BT sanayisi global karbon emisyonlarının yaklaşık yüzde 2’sinden sorumlu . Danışmanlık şirketi Gartner, yapay zeka sanayisinin mevcut yörüngesinde devam etmesi halinde 2030 yılına kadar global elektriğin yüzde 3,5’ini tüketeceğini varsayım ediyor.
Açık kaynaklı makine tahsili platformu Hugging Face’de etik araştırmacısı olan Sasha Luccioni , The Guardian’a verdiği demeçte, “Temel olarak konuşursak, gezegeni yapay zeka ile kurtarmak istiyorsanız, çevresel ayak izini de göz önünde bulundurmalısınız.” dedi.
Open.AI, ChatGPT hizmetini dünya çapında 100 milyondan fazla kullanıcıya ulaştırmak için sırf bilgi süreç maliyetlerine günde iddiası 700 bin dolar harcıyor.
Microsoft dayanaklı ChatGPT’nin popülaritesi, Google ve Amazon’un kendi doğal lisan sürece sistemlerini oluşturmak için kaynakları süratle dağıtmasıyla, teknoloji devleri ortasında bir silahlanma yarışı başlattı.
Birçok şirket, ChatGPT kullanımını yasakladı, lakin kendi yapay zekalarını kendi bünyesinde geliştiriyor.
Yapay zeka ne kadar elektrik tüketiyor
Yapay zekanın önümüzdeki birkaç yıl içinde ne kadar büyüyeceğini yahut ne kadar güç verimli hale geleceğini tam olarak iddia etmek sıkıntı.
Araştırmacılar, ChatGPT’nin kaynağı olan GPT-3 lisan modelinin 500 milyardan fazla sözden oluşan bir veritabanı üzerinde eğitilmesinin 1.287 megavat saat elektrik ve 10.000 bilgisayar çipi gerektireceğini varsayım ediyor. .
Aynı ölçüde güç, Amerika Birleşik Devletleri’nde bir yıl boyunca yaklaşık 121 meskene güç sağlayabilir. Bu eğitim süreci, Avustralya’dan İngiltere’ye 33 sefer uçmaya muadil yaklaşık 550 ton karbondioksit üretebilir.
Temmuz ayında yayınlanan sürüm olan GPT-4, GPT-3’ten 570 kat daha fazla parametreyle eğitildi ve bu da evvelki sürümlerden daha fazla güç tüketeceği manasına geliyor.
BLOOM isimli öteki bir lisan modelinin 1,6 terabayt data ile eğitildiğinde 433 megavat/saat elektrik tükettiği tespit edildi.
Ya sonu Bitcoin üzere olursa?
Bitcoin artık 2015’te tükettiğinden 66 kat daha fazla güç tüketiyor. Bu nedenle de Çin ve New York kripto para madenciliğini yasakladı.
Bilgisayarların kripto madenciliği yapmak için uzun hesaplamaları tamamlaması gerekir ve tek bir Bitcoin kazanmak bir ayı bulabilir.
Bitcoin madenciliği, neredeyse Yeni Zelanda kadar büyük bir karbon ayak iziyle yılda 137 milyon megavat saat elektrik tüketiyor.
Uzmanlar, yapay zeka sistemlerinin harcadığı elektriğin de tıpkı Bitcoin madenciliği üzere katlanarak artmasından kaygı ediyor.
