Nijer’de 26 Temmuz’da yaşanan askeri darbe, Avrupa’nın gündemine oturdu.
Darbe, bu ülkede varlık gösteren ve kıtada sömürgeci geçmişe sahip Fransa’yı olumsuz etkiledi.
Afrika’daki Fransız tesirine yeni darbe
İngiltere merkezli The Economist mecmuası, “Nijer, Macron’un Afrika’yı tekrar ayarlama planını bozdu” başlıklı tahlilinde, “Afrika’daki Fransız tesirine bir darbe daha” diye yazdı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, altı ay evvel dört ülkeyi kapsayan Afrika çeşidi öncesinde kıta ile “eşitlerin ortaklığına” dayalı bağlar için yeni periyot kelamı verdiği belirtildi.
Macron’un, Afrika’daki Fransız askeri üslerinin bundan bu türlü lokal silahlı kuvvetler tarafından ortak yönetileceğini söylediğine işaret edilerek, Fransız önderin birinci olarak Burkina Faso’nun başşehri Ouagadougou’da yaptığı konuşmada ortaya koyduğu tezin, Fransız-Afrika bağlarında yeni bir başlangıç olmasını hedeflediği belirtildi.
Fransa için dehşet verici
Ancak Nijer’deki darbenin akabinde Paris idaresinin “Fransa dışarı” formunda sloganlarla karşılaştığı, Fransız vatandaşlarının ülkeden tahliye edildiğine dikkat çekildi.
Analizde, “Fransa için darbe bilhassa dehşet verici. Fransız birlikleri geçen yıl komşu Mali’den ayrıldıktan sonra Nijer’de toplanmışlardı.” detayı paylaşıldı.
Yeni darbeler indirdi
Fransa’nın Mali’den ayrılmasının, “zaten itibarına bir darbe” olduğu olduğu tabir edilerek, “Geçen yıl Burkina Faso’da meydana gelen iki darbe, Fransa’ya yeni darbeler indirdi.” denildi.
Türkiye detayı
Batı Afrika’da Türkiye’nin, Rusya’nın ve Çin’in “hiç ses çıkarmadan yatırımlar ve sözleşmeler” yaptığı, Fransa’nın ise sömürgeci bir geçmişe sahip olduğu vurgulandı.
Zor ve sancılı seçimler
Paris idaresinin, Nijer’de savaş uçakları, İHA’lar ve 1500 askerden oluşan kalıcı bir üs kurduğu belirtilerek şöyle denildi:
Fransa, artık sıkıntı ve sancılı seçimlerle karşı karşıya. Üst seviye yöneticileri, Nijer’den çekilmenin masada olmadığını söylüyor. Lakin cunta yerinde kalırsa, olması gerekebilir.
Bu, birebir vakitte Fransa için nüfuzunu geri kazanma ve kıtaya yönelik güvenlik yaklaşımını yine şekillendirme marifetinin de bir imtihanı.
