Türkiye ve Rusya ortasındaki stratejik bağlantı gelişmeye devam ediyor.
Rusya’nın İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov, Rusya’nın memleketler arası siyasetinin yol haritası olacak dış siyaset stratejik evrakını Rusya Konsolosluğu binasında düzenlenen bir toplantıda tanıttıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“Bizim ikili münasebetlerimiz düzgün bir halde gelişti”
Buravov, Türkiye ile Rusya ortasındaki alakalarla ilgili gelen soruyu şu sözlerle yanıtladı:
Çok açık olarak şunu söyleyebiliriz. Türkiye’yle bağlarımız uzun bir periyot içinde çok uygun bir biçimde gelişmektedir. Alışılmış ülkelerin bağlantılarının gelişmesinde çeşitli devirler olabiliyor. Ancak ana prensip olarak bizim ikili bağlarımız düzgün bir biçimde gelişti, gelişmeye devam etmektedir. Çeşitli alanlarda, siyasi alanda çok ağır bir diyaloğumuz var. Ekonomik bağlarımız bizim ikili bağlantılarımızın güzel bir temelini oluşturmaktadır.
“Türkiye’nin tavrını biliyoruz, buna minnettarız”
İnsani olarak da 90’lı yıllardan başlayarak çok ağır bir biçimde, iki ülkenin vatandaşları birbirini daha âlâ manaya imkanına sahip oldu. Yani buraya da çok vatandaşımız yerleşti, ortak evlilikler oldu, yeni doğan çocuklar çift vatandaş oldu diyebiliriz. Münasebetiyle ki bağlantılarımız bu son sıkıntı devirde de gelişmeye devam etmektedir. Ve Türkiye’nin tavrını biliyoruz, buna minnettarız. Rusya’ya karşı yapan bir tavır sergileyen yapan bir siyaset güden bir ülkeden bahsediyoruz.
“Hiçbir ülkenin iç işlerine karışmıyoruz”
Başkonsolos Buravov Türkiye’deki genel seçimlerle ilgili gelen sorulara şöyle cevap verdi:
Türkiye’deki seçimde, bu devir içinde iki ülke ortasındaki ilgilerin gelişmesiyle ilgili olarak. Bir taraftan bizim demir bir prensibimiz var. Bir hiçbir ülkenin iç işlerine karışmıyoruz. Münasebetiyle biz burada, ülkemizin resmi temsilcileri olarak yalnızca durumu gözlüyoruz. Yani tahlil ediyoruz. Olağan ikili ilgilerin mümkün perspektifleri açısından da kıymetlendiriyoruz bu durumu. Ancak şu yahut bu biçimde iş süreçlere müdahale etmekten kaçınıyoruz.
Bu büsbütün Türk halkının söyleyeceği kelama bağlı olan bir süreçtir. Ve natürel Türk halkının yapacağı seçimi kabul edeceğiz. Bunda hiçbir tereddüdümüz yok.
Bir daha tekrarlamak istiyorum, Türkiye’nin iç işlerine karışma üzere bir niyetimiz yok ve bununla ilgili şu yahut bu değerlendirmeleri yapmaktan da kaçınıyoruz.
