Polonya’da iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi, ülkeye yasa dışı yollardan giriş yapan göçmenlerle ilgili referandum düzenlemek istiyor.
Halktan, Avrupa Birliği’nin (AB) tekrar yerleştirme planının bir modülü olarak “Orta Doğu ve Afrika’dan binlerce yasa dışı göçmenin” kabul edilmesini destekleyip desteklemediklerine ait görüş alınması planlanıyor.
Açıklamayı, ekim ayında gerçekleştirilecek parlamento seçimlerinde iktidar gücünü elinde tutmak isteyen Polonya Başbakanı Mateusz Morawieck yaptı.
Başbakan’ın paylaştığı görüntü: Avrupa’da kaos sahneleri
Mateusz Morawiecki, referandum sorusunu toplumsal medyada yayınladığı yeni bir görüntüyle duyurdu.
Morawiecki’nin paylaştığı görüntü, Avrupa’da yanan araç sahnelerini ve öbür şiddet olaylarını içeriyor.
‘Ukraynalılar beyaz ve Hristiyan’ yorumu
Haberi aktaran Associated Press, “Polonya, 1 milyondan fazla Ukraynalı mülteciyi ağırlıyor. Bunların çoğunluğu beyaz ve Hristiyan.” denilerek şunlara yer verildi:
Yetkililer, Müslümanları ve farklı kültürlerden gelenleri ülkenin kültürel kimliğine ve güvenliğine tehdit olarak gördüklerini uzun müddettir açıkça söylüyor.
Haziran ayında AB içişleri bakanları, müsaadesiz olarak Avrupa’ya giren göçmenlerin sorumluluğunu paylaşma planını onayladılar.
Polonya’da yasa dışı göçmen zıddı oylama hazırlığı
Başbakan Morawiecki, göçmenlerle ilgili referandumda yöneltilecek sorunun “Avrupa bürokrasisinin dayattığı zarurî tehcir sistemi kapsamında Orta Doğu ve Afrika’dan binlerce yasa dışı göçmenin kabul edilmesini destekliyor musunuz?” halinde olacağını söyledi.
Hukuk ve Adalet Partisi başkanı Jaroslaw Kaczynski de manzaralara işaret ederek, “Bunun Polonya’da da olmasını ister misiniz? Kendi ülkenizin efendisi olmayı bırakmak mı istiyorsunuz?” diye sordu.
AB’de göçmen tartışması devam ediyor
Avrupa’nın iltica sistemi 8 yıl evvel, birçok Suriye’deki çatışmalardan kaçan bir milyondan fazla insanın AB sonlarından geçmesi ve Yunanistan ve İtalya’daki kabul kapasitelerini aşmasının akabinde çöktü.
27 AB ülkesi, o vakitten beri yasa dışı gelen beşerler için hangi ülkelerin sorumluluk alması gerektiği konusunda tartışıyor.
