Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde birinci çeşit geride kaldı.
Milyonlar 28 Mayıs’ta bir sefer daha sandığa gidecek.
Bu sefer ise yüzde 49,52 oy alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yüzde 44,88 oy alan CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yarışacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan birinci çeşidi açık orta evvel tamamladı.
Seçim öncesi başkanlar hummalı çalışmalar yürütürken, Kılıçdaroğlu HDP ile birleşerek Kandil’in dayanağını aldı.
Öyle ki bu süreçte terör örgütü PKK elebaşlarından adeta dayanak iletileri yağdı.
Buna karşın Kılıçdaroğlu seçimde Erdoğan’ın gerisinde kaldı.
Kandil’den bir dayanak daha
Şimdilerde ikinci cins çalışmaları için vites artırılırken, Kandil’den açık dayanak daha geldi.
Bu sefer ise açıklama, PKK/KCK terör örgütü elebaşı Ronahi Serhat kod isimli Filiz Duman’a ilişkin.
“Kürdistan’ın tamamından oy aldı”
Duman, yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi:
Seçime çok az vakit kala birtakım yanılgılara dikkat çekmeye muhtaçlık olduğu açık. Partilerin bağımsız ya da ittifak listesiyle girdiği milletvekili seçimleri geride kaldığına nazaran, cumhurbaşkanlığı seçimlerini Erdoğan karşısında olan herkesin kazanmaya kilitlenmesi gerekir. CHP’nin cumhurbaşkanlığı seçim çalışmalarını milletvekili seçimi üzere salt kendi tertibiyle planlaması büyük bir yanılgıdır. Kılıçdaroğlu artık yalnızca CHP’nin, Millet İttifakı’nın adayı olarak seçime girmiyor. 14 Mayıs seçiminde Kürdistan’ın tamamından Türkiye’nin yarısından oy almış halkın adayı olarak yarışıyor.
Millet İttifakı ve özelde CHP gerçeğini aşan bir olguya kavuşmuştur. CHP’nin bu durumda 14 Mayıs’ta Kılıçdaroğlu’na oy veren herkesin örgütlü siyasi temsilleriyle birlikte çalışmaya koyulması gerekir. CHP yetkililerinin darlaştıran yaklaşımlarını aşması gerekir. Görülen o ki, Millet İttifakı’nı oluşturan küçük partiler aldıkları vekil sayısıyla oldukça tatmin olup köşelerine çekilip göstermelik katılırken, baştan beri küskün, protestocu ve dayatmacı olan Akşener ise bu tavrını sürdürmektedir. Yalancılık, hırsızlık, çirkeflikte hudut tanımayan, hile ve gaspta ustalaşan ve parti devletine dönüşen Erdoğan diktatörlüğünü Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yenmek tüm Türkiye toplumunun vazifesidir.
