Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, resmi ziyaretler kapsamında Irak’a gitti.
Başkent Bağdat’ta Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile bir ortaya gelen Bakan Fidan, iki ülke ortasındaki bağları ve PKK terör örgütüyle gayret konusunu ele aldı.
Görüşmenin akabinde kameraların karşısına geçen iki bakan, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“Irak’ın PKK’yı resmen terör örgütü olarak tanımalarını bekliyoruz”
Ortak basın toplantısın yaptığı açıklamasında Irak’ın PKK’yı resmen terör örgütü olarak tanıması gerektiği vurgusunda bulunan Fidan, şunları söyledi:
“Ortak düşmanımız PKK terör örgütünün ikili münasebetlerimizi zehirlemesine müsaade vermemeliyiz”
Bugünkü kapsamlı görüşmelerimizde çok çeşitli bahisleri ele aldık. Bunların başında terörle uğraş gelmekte. Ortak düşmanımız olan PKK terör örgütünün ikili bağlantılarımızı zehirlemesine müsaade vermemeliyiz. PKK’nın Irak egemenliğine meydan okumasına kayıtsız kalamayız. PKK terör örgütü Sincar’ı Kandil’i ve daha birçok Irak köylerini işgal etmiş durumdadır. Suriye ve Irak ortasında hudutları yok sayarak kurduğu terör koridoruyla bu iki bölgeyi birleştirme arayışındadır.
Emperyal güçlerin maşası haline gelmiş olan PKK terör örgütüne karşı Iraklı kardeşlerimizin çabasını destekliyoruz. Biz ismi ne olursa olsun ister PKK ister DEAŞ Irak’ın toprak bütünlüğüne kasteden, insanlık cürmü işleyen her türlü terör örgütüne karşı çabada Irak’la birlikte çalışmaya hazırız. Irak’ın dostluk ve kardeşlik gereği PKK’yı resmen terör örgütü olarak tanımalarını bekliyoruz.
“Türkiye, Irak ile ekonomik münasebetlerine büyük değer vermekte”
Türkiye, Irak ile ekonomik bağlantılarına de çok büyük kıymet vermekte. An prestijiyle ticaret hacmimiz 25 milyar dolara yaklaşmaktadır. Ticaret dünyasının eza yaşamaması için neler yapılması gerekiyor bu hususta karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Irak’ın yaşadığı su meşakkatini yakından takip etmekteyiz. Bölgemiz son yılların en kurak devrinden geçmekte. Bu hususta birlikte çalışmalarımızı daha kurumsal daha sistemsel hale getirmek konusunda fikir birliğine vardık.
Kur’an-ı Kerim’e yönelik hücumlara dikkat çekti
Diğer kıymetli mevzu başlığımız ise Kur’an-ı Kerim’e yönelik aşağılık hücumlar. Bu tehdide karşı İslam dünyası olarak birlikte çaba etmekteyiz. Kutsal kitapların yakılması BM tarafından dini nefret ve memleketler arası hukukun ihlali olarak tanımlandı. Bu İslam düşmanlığıyla uğraşta tarihi bir adım teşkil etti. Biz birlik içerisinde olursak kutsal kıymetlerimize saldıranlar hakarete geçmeden evvel bir sefer daha düşünecekler bundan eminim.
