Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dönmez: Akkuyu, elektrik muhtaçlığının yüzde 10’unu karşılayacak

Enerji ve Natürel Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Eskişehir’de temaslarda bulundu.

Bakan Dönmez, AK Parti’den milletvekili adayı olarak gösterildiği kentin Sarıcakaya ilçesinde bulunan belediye hizmet binası önünde halka seslendi.

Dönmez, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin Birinci Nükleer Yakıt Getirme Töreni’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in videokonferans prosedürü ile iştirakiyle gerçekleştirildiğini hatırlattı.

Elektrik gereksiniminin yüzde 10’u tek bir tesisten karşılanacak

Bunun Türkiye’nin tek kalemde, tek alanda bugüne kadar yürüttüğü en büyük yatırım projesi olduğuna dikkati çekenDönmez, şunları kaydetti:

Yaklaşık 25 milyar dolarlık bir projeden bahsediyorum. Nükleer santralimiz bittiğinde Türkiye’deki elektrik gereksiniminin neredeyse yüzde 10’unu tek bir tesisten karşılar hale geleceğiz. Dün bunlar çok konuşulurdu. Hayal edilirdi fakat bir türlü başlanamaz, bitirilemezdi. Niçin? Zira Türkiye’de biz iktidara gelinceye kadar hükümetlerin ortalama mühleti 18 ayı geçmiyordu.

18 ayda o yörenin, kentin, devletin, ülkenin meselelerini anlamaya bile vaktiniz olmaz. Bir de sorunu anlayacaksınız, tahlil bulacaksınız, proje geliştireceksiniz, başlayıp bitireceksiniz mümkün değil fakat 20 yıldır AK Parti iktidarı, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başladığı, bitirdiği birçok projeyle tanıştı. İşte nükleer güç santrali de bunlardan biri. Bir yıl içinde de devreye girecek.

Şu anda dünyada inşaatı devam eden en büyük nükleer güç santrali projesinden bahsediyoruz. 25-30 bin kişi çalışıyor orada gece gündüz. Bundan evvel 4 sefer denediler, başaramadılar. Biz geldik, başardık hamdolsun. Kimin sayesinde, sizin sayenizde. Şayet takviye verirseniz, ‘Yolunuza devam’ derseniz biz tekrar bu sorumluluğu almaya hazırız.

“Bir yıl müddetle bedavaya veriyoruz”

Düne kadar doğalgazın tamamının yurt dışından ithal edildiğini anımsatanDönmez, şöyle konuştu:

Ama artık gazımız var. Sakarya Gaz Alanı’ndaki yerli gazımızı 2,5 yıl üzere çok kısa bir müddet içinde, denizin 2 bin 200 metre altında 170 kilometre uzaktan gazı karaya getirdik. Ramazan ayının son gününe de Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle karada yaktık. Artık o gaz mayıs ayından itibaren Türkiye’deki 81 vilayette, 700’ün üzerindeki ilçemizde yanmaya başlayacak. Bu da yetmez.

Evet büyük bir keşif. Milletimiz hasretle bekliyordu. Cumhurbaşkanımız ‘Bu keşif evet büyük bir keşif lakin insanımızın hasretle, hasretle beklediği bu gazı yalnızca keşifle anlatamayız. Onların mutfağına, cüzdanına, kesesine yansıması lazım. Birinci bir ay gaz bizden’ dedi. Güzel uğurlu olsun. Bu da yetmez.

Mutfaklarda ve sıcak suda kullandığınız gazı da bir yıl mühletle bedavaya veriyoruz. Birileri vadeder sonra unutur. Sayın Cumhurbaşkanımız ve bizler vadettiğimizde yerine getirmek için, o kelamı yerine getirmek için gece gündüz çalışırız. Kelam bizim için inancımız için namus.

“Ülkeyi bu adamlara teslim edecek olursak inanın bugünlerimizi çok ararız”

Türkiye’nin 14 Mayıs’ta çok kritik bir seçim yapacağını lisana getiren Dönmez, kelamlarını şöyle sürdürdü:

14 Mayıs’ta şunu oylayacağız: ‘Bu hizmetler, bu yatırımlar, ulusal birliğimiz beraberliğimiz altında devam etsin mi etmesin mi?’ Bakın birileri bayrağımızın altında ulusal marşımızı okuyamayanlarla birlikte hareket ediyor. Çok uygun görüyorsunuz. Onlara gereken dersi, yanıtı 14 Mayıs’ta sandıkta vermeye hazır mıyız? Şu topraklar, fazla değil 100 yıl evvel ceddimizden, dedemizden bize emanet. Ben de bu coğrafyanın insanıyım.

Binlerce şehidimiz oldu. Yetmedi, bilhassa 40 yıldır bu ülkeyi bölmeye çalışan insanlara karşı da gayret verdik. 282 şehidimiz var bu topraklarda. Şehitlerimizin miras bıraktığı bu toprakları sonuna kadar savunmaya hazırız ancak birileri kapalı kapılar gerisinde, masanın altında, üstünde bunlara bir şeyler vadetti ki artık Kandil’den, oradan buradan bunlara dayanak bildirileri geliyor.

Çıkıp açıkça söylesinler. Onların adamları da buraya gelecek. ‘Siz ne vadettiniz onlara? Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız’ diyeceksiniz. Aksi takdirde bu ülkeyi bu adamlara teslim edecek olursak inanın bugünlerimizi çok ararız.

“Dünya önderimiz var”

Dönmez, Türkiye’nin kritik bir dönemeçte olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

Dünya başkanımız var. Gittiğimiz her yerde inanılmaz bir ilgi var. Herkes konuşuyor, tüm dünya önderleri fakat ‘Sayın Erdoğan ne konuşacak?’ diye bakıyor. ‘Onun ağzından ne çıkacak?’ diye bakıyor. Şurada, çok fazla uzak değil, komşu iki ülke bir savaş yaşadı. Tahıl krizi yaşandı. Kim çözdü? Erdoğan çözdü. Birleşmiş Milletler devreye girdi lakin çözemedi. Her iki önderi de aradı, çözemedi. Sonunda dedi ki ‘Bu anahtar, tahlil Erdoğan’ın elinde. Onu bir arayalım.

Aracılık etsin. Şu sorunu çözelim.’ Erdoğan çözdü. Yalnızca kendi ülkemiz açısından değil. Bakın Afrika’da yüzlerce, binlerce insan açlık kıtlık çekiyor. O tahıl oraya gitmeseydi bir sürü insan, mazlum kişi tahminen de açlıktan ölecekti. Önderimiz yalnızca bu coğrafyada yaşayanların, bu ülkede yaşayanların başkanı değil, başı kaygıya giren herkese deva olur. Afrika’yı birçok kere kendisiyle birlikte ziyaret ettik.

İnanın her gittiği noktada binlerce insan, bizi tanımaz, hemşehriliğimiz akrabalığımız yok lakin her gittiği noktada bu formda kalabalık yığınlar önderimizi karşıladı. Adeta o yörenin, o ülkenin başkanı üzere… Muhalefette bu türlü bir özellik var mı? Bay Kemal yurt dışına gittiği vakit bu biçimde karşılanabilir mi? Bir tarafta Erdoğan, bir tarafta Kılıçdaroğlu… Fotoğrafları yan yana getirin bakayım. Yurt dışında kimin kelamı dinlenecek? Bay Kemal, ‘Sözüm dinlensin’ diye gelmiyor, ‘Ben sizin sözünüzü dinlerim’ diye geliyor. Ortada bu kadar büyük fark var.

Vatandaşlara yemek ikram eden BakanDönmez, beraberindeki AK Parti Vilayet Lideri Süleyman Reyhan, Sarıcakaya Belediye Lideri Hüseyin Çam ve öbür ilgililerle pazar yerinde tezgah açan esnafı selamladı.

Gözden Kaçmasın