Türkiye, 14 Mayıs’ta sandık başına gidecek..
Sayılı günlerin kaldığı seçim için partiler de çalışmalarına sürat verdi..
Bu kapsamda AK Parti’den 1’inci sıra milletvekili adayıolan Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Eskişehir’i adım adım geziyor.
Dönmez, Sarıcakaya ilçesine bağlı mahalle muhtarları ile İlçe Ulusal Eğitim Müdürlüğü Konferans Salonu’nda bir ortaya geldi.
Toplantıya; Dönmez’in yanı sıra Sarıcakaya Kaymakamı Hasan Çakır, Sarıcakaya Belediye Lideri Hüseyin Çam ile AK Parti Eskişehir Vilayet Lideri Süleyman Reyhan katıldı.
“Ücretsiz doğalgaz uygulamasına çabucak başladık”
Burada konuşan Bakan Dönmez, Karadeniz’de bulunup, karaya bağlanan doğal gazın konutlarda fiyatsız kullanmasına ait uygulamanın çabucak başladığını belirterek, birinci fatura da bunun hissedileceğini söyledi.
Dönmez, şu sözleri kullandı:
Artık kendi yerli gazımız var. Televizyonlardan izlediniz, gazetelerden okudunuz. Karadeniz’de, Rabbi’m nasip etti, çok büyük bir keşif yaptık. 710 milyar metreküp. O ölçü Türkiye’deki tüm konutların kullandığı gazı, 35 yıl müddetle sağlayacak kapasiteye eşit demektir. 35 yıl, başlı başına büyük bir müjde. Vatandaşımızın sevincine sebep oldu. Sayın Cumhurbaşkanı’mız bununla da yetinmedi. Milletimiz hasretle bekledi. ‘Çıktığında hem devletimiz hem milletimiz kazanacak’ dedik. ‘Şimdi buna karşılık verme vakti geldi’ dedi.
‘İlk ay faturalar bizden, 1 yıl mühletle de mutfakta kullandığınız doğalgazı bedavaya vereceğiz’ dedi. Uygulamaya da çabucak başladık. İnşallah birinci faturalarınızda bunları da hissedeceksiniz. Şuna inanıyorum; milletimize verdikçe Rabbi’m de bize veriyor. Bu muştuların ardı gelecek. Bizi izlemeye devam edin. Kâfi ki siz ardımızda durun, duanızı eksik etmeyin.
“Daha çağdaş ve düzgün tarım yapmamız lazım”
Sarıcakaya’da tarıma takviye vereceklerini söyleyen Bakan Dönmez, köylerin ömür standartlarını artırarak gençleri buralarda tutup, nüfusu artıracaklarını belirterek şunları söyledi:
Gıda güvenliği tüm dünyada en kritik bahislerin başında geliyor, akabinde güç güvenliği geliyor. Besin güvenliğinde de en kritik mevzu; çiftçiniz olmazsa istediğiniz kadar toprağınız, suyunuz, havanız olsun bir işe yaramıyor. Onu ekecek, büyütecek, geliştirecek, biçecek beşere muhtaçlığımız var. 20, 30, 50 sene öncesinin artık tarım tekniklerini yapmamız halinde de rekabet edemiyoruz. Daha çağdaş ve güzel tarım yapmamız lazım.
Pazarın taleplerine uygun bir formda bunları yapmak gerekiyor. Zira buradan gönderdiğiniz eseri pazarlarda yeterli tanıtamazsanız; bir şey elde etme imkanınız da olmuyor. Eski klasik prosedürlerini yenilememiz ve geliştirmemiz gerekiyor.
“Aracıların üretici kadar kazanmasını adil bulmuyoruz”
Türkiye’de hükümet olarak birçok kesite toplumsal takviye verdiklerini ve bunların başında tarımın geldiğini söz eden Dönmez, yeni periyotta Meclis gündeme getirmeyi planladıkları Hal Maddesi’nden bahsetti.
Domates fiyatlarından örnek verip, aracıların üretici kadar kazanmasını adil bulmadıklarını anlatan Dönmez, kelamlarını şöyle sürdürdü:
İnanın; tarıma ve çiftçiye verdiğimiz takviyeler, bu dayanakların birinci sırasında yer alıyor. Daha 2 gün evvel sulama birlikleri üzerinden sulama yapan çiftçilerimize yüzde 50 suda indirim dayanağını Cumhurbaşkanı’mız açıkladı. Niye bu? Çiftçimizin girdilerini mümkün olduğu kadar azaltalım. Maliyetleri düşürelim, nihayetinde buradaki eserlerimizi kentteki insanlarımız sofralarında tüketiyorlar. Olmazsa olmazı. Sizin maliyetlerinizi, girdilerinizi ne kadar aşağıya çekebilirsek, doğal olarak da pazardaki fiyatlar da o ölçüde aşağıya inmiş olacak.
Üreticiden tüketiciye giden tedarik zincirinde elbette aracı olacak. Şunu da demiyoruz; tedarik zincirinde üretici hem üretsin hem de gidip pazarda pazarlasın. İki işi bir ortada yapma imkanı yok. Farklı mevzular lakin aracıların da üretici kadar kazanmasını da adil bulmuyoruz. Birçok yeri geziyoruz. Tarlarda domates 5 lira, pazarda 15-20 lira. Bu gerçek bir yaklaşım değil. Elbette onun da maliyeti var. İşte toplayacak, taşıyacak, yerine nazaran firesi olacak. Saklaması gerekiyorsa, saklaması olacak. Perakende ayağında doğal ki öteki birtakım maliyetler de giriyor.
Ama Türkiye’de bilhassa son yıllarda tartışılan bahis nedir? Çiftçinin tarlasındaki eserin fiyatıyla pazardaki eser fiyatı ortasındaki fark. Bunun için de hükümetimiz bu Hal Yasası başta olmak üzere birtakım yasal düzenlemeleri de hayli üzerinde çalıştı. Nasip olursa yeni devirde Meclis’imizin önüne gündemine gelecek mevzulardan biri de o olacak. Oradaki temel hedefimiz; hem üreticiyi hem de tüketiciyi korumak.
