Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir seçimi daha galibiyetle tamamladı.
Erdoğan, ikinci tipi 28 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanı seçiminden zaferle ayrıldı.
Bu seçimin akabinde yaptığı konuşmalarda 2024 yılında yapılacak mahallî seçimlere işaret etmeye başlayan Erdoğan, İstanbul’u CHP idaresinden geri almaları gerektiğini söylüyor.
Gözler İstanbul seçimlerine çevrildi
ABD merkezli CNN International, Erdoğan’ın pazar günü otobüsün üzerinden İstanbul’da toplanan kalabalığa yaptığı açıklamada, “Şimdi önümüzde 2024 var. İstanbul’u kazanmaya hazır mısınız? Öyleyse durmak yok.” şeklindeki kelamlarını gündeme getirdi.
İstanbul idaresine tenkit: Ne başardılar
Son olarak TOBB 79. Genel Konseyi’nde konuşan Erdoğan’ın, muhalefetin kampanya vaatlerinin yalnızca seçimlere girmek için verildiğini söyleyerek eleştirdiği ve şunları söylediği belirtildi:
10’dan fazla büyükşehir belediye lideriniz var, İstanbul’da ne başardılar? Ankara’da? İzmir’de? İstanbul ve Ankara’da yaşıyorum. İzmir’i de yakından takip ediyorum.
“Erdoğan için ferdî kıymete sahip”
“İstanbul, stratejik ehemmiyetinin yanı sıra Erdoğan için şahsî bir kıymete de sahip.” denilen haberde, “Doğduğu ve siyasi mesleğine başladığı yer burası ve ikametgahını sürdürmeye devam ediyor.” sözü kullanıldı.
Türkiye’nin en büyük ve en kalabalık kenti, Erdoğan da yönetti
CNN’in haberinde megakentin değerinden şu tabirlerle kelam edildi:
Bir vakitler Osmanlı’nın başşehri olan İstanbul, bugün Türkiye’nin en büyük ve en kalabalık kenti. Ülkenin ekonomik güç merkezi ve yaklaşık 16 milyon şahsa konut sahipliği yapıyor.
Şehir, evvel Erdoğan’ın da üyesi olduğu Refah Partisi ve akabinde AK Parti tarafından 25 yıl boyunca yönetildi. Erdoğan, 2003 yılında başbakan olmadan evvel, 1994 ile 1998 yılları ortasında İstanbul’un belediye lideriydi.
Muhalefet toparlanamazsa kaybeder
Muhalefetin, gelecek yıl yapılacak belediye seçimleri kapsamında İstanbul’da “zayıf” bir durumda olduğu belirtilerek şöyle denildi:
Bu seçim mağlubiyetinden sonra muhalefet partileri toparlanıp çok akılcı ve çok stratejik bir biçimde iş birliğini sürdüremezse, kimi muhalefet seçmenleri hayal kırıklığına uğrayarak siyasetten büsbütün uzaklaşabilir.
