Bu görüntüyü izlemek için lütfen JavaScript’i aktifleştirin
Gurbetçiler yaz tatilinin gelmesiyle birlikte sıla hasretini de sonlandırıyor.
Belçika’da yaşayan 57 yaşındaki Mustafa Öz ve 63 yaşındaki Selahattin Eren, 2 bin 500 kilometre yolu pedallayarak Türkiye’ye gelme kararı aldı.
İki gurbetçi, Belçika’nın Temse kentinden gerilerinden su dökülerek uğurlandı.
Lüksemburg, Fransa, İsviçre, İtalya ve Yunanistan’ı pedallayarak Türkiye hudut kapısına ulaşan gurbetçiler, his dolu anlar yaşadı.
Bursa’ya bisikletle geldiler
Yaklaşık 2 bin 500 kilometrelik yolu gerilerinde bırakan ikili, Mustafa Öz’ün Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki baba ocağına kadar 14 gün bisiklet üzerinde geldi.
Onları Türk bayrakları ile karşılayan aileleri ile kucaklaşan gurbetçiler, uzun bir mühlet hasret giderdi.
“7 günü biraz zorlukla geçirdik”
Yolculuğun yarısının olumsuz hava kuralları sebebiyle güç geçtiğini söyleyen Mustafa Öz, şu sözleri kullandı:
14 gün evvel yola çıktık. Doğal bu 14 günün 7 günü biraz zorlukla geçirdik. İsviçre’de fırtınalı bir hava vardı. İtalya ve Yunanistan’da hava kaidelerinden ötürü biraz badire yaşadık.
Bu nedenle yavaş yavaş buralara kadar geldik. Seyahat muhteşem geçti. O beni itti ben onu ittim. Nasip olursa bir daha yapacağız.
Programladık, nasip olursa seneye yahut bir sonraki seneye canımız sağ olursa yapacağız. Lakin doğal yaz dönemi değil tahminen eylül ayında yaparız.
“Bunu parayla istesen yapamazsın”
Memleket yolunun İsviçre ayağında fırtınaya yakalandıklarını söyleyen Selahattin Eren ise, şöyle dedi:
İsviçre’den geçerken fırtınaya yakalandık. Yollara ağaçlar devrildi. Bir ağaç tam önüme düştü, ben artta Mustafa ağacın başka tarafında kaldı. Belediye emekçileri ağacı kesip yolu açtılar o denli geçtik. Çok hoş bir anıydı. Bunu parayla istesen yapamazsın. O denli enteresan bir anımızdı.
“Kimi el salladı, kimi korna çaldı”
Yolda bizi görünce selam veriyorlar. Bilhassa gurbetçilerden o denli reaksiyonlar aldık. El salladılar, korna çaldılar. Ekseriyetle bizi görünce mecnun diyorlar. Bisikletle gidilir mi diyorlar. Gümrükte biz otomobille gelirken yorulduk, siz bisikletle basıp gelmişsiniz helal olsun diyorlar.
“50 yıldan beri otomobillere binip gidip gelmişiz”
Yaklaşık 50 yıl boyunca sıla yoluna arabaları ile seyahat yaptığını belirten Eren, yolda kaçırdıkları hoşlukların pişmanlığını yaşadı.
Ben daha evvel pandeminin çıktığı yılın yaz ayında yaptım. O vakit Kayseri’ye kadar gitmiştim. Bu seyahate katlanman gerekir. Bunun keyfi burada. Değişik yerlerde yemek yiyorsun, değişik yerlerde konaklıyorsun.
Fransa’nın Lüksemburg hududundan İsviçre’nin Basel kentine kadar ırmak kıyısında geliyorsun. İnanılmaz bir hoşluk.
Tek sözle mükemmel. Irmağın kenarında geliyorsun ve bakmaya doyulmuyor. Biz 50 yıldan beri otomobillere binip gidip gelmişiz.
“Askere selam vermek çok hoştu”
Türk hudut kapısından geçişte askerlerle selamlaşma anını anlatan Öz, şunları söyledi:
Gümrük geçişi dayanılmaz bir his. Askere selam vermek çok güzeldi. İnsan bir duygulanıyor orada. Sağ olsun onlar da selam verdiler. Çok dayanılmaz bir andı.
