Boğazınızda yanma, ses kısıklığı, öksürük yahut sinüzit problemlerinden mı yakınıyorsunuz? Dikkat! Bu şikayetlerinizin nedeni gribal enfeksiyon değil, bahar mevsiminde görülme sıklığı artan ‘reflü’ hastalığı olabilir! Reflü, olağan olarak mideden bağırsaklarımıza hakikat gitmesi gereken asit, safra ve mukustan oluşan mide salgılarının yemek borusu yahut ağıza kadar yer değiştirmesi olarak tanımlanıyor. Bu geriye hakikat kaçışın temel nedeni alt yemek borusu kapakçığının gevşemiş yapıda olmasından kaynaklanıyor. Yapılan araştırmalara nazaran; ülkemizde reflünün görülme sıklığı yüzde 25’i buluyor. Bir öteki deyişle ülkemizde her 4 şahıstan biri reflü hastası! Bahar aylarında havaların ısınmasıyla birlikte yemek yeme alışkanlıklarımızdaki değişikliklerin reflü yakınmalarını tetikleyebildiğini belirten Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Cem Aygün, bu nedenle reflü şikayeti olan bireylerin bahar aylarında beslenme alışkanlıklarına çok daha fazla dikkat etmeleri gerektiğini vurguluyor.
Baharda bu belirtilere dikkat!
Reflü kendini ekseriyetle tipik belirtilerle kendini gösteriyor. Ağıza kadar gelen acı tat, yenilen besinlerin ağıza gelmesi, göğüs bölgesinde yanma ve ağrı ile midede ekşime, en yaygın görülen belirtilerini oluşturuyor. Yemek borusunda iltihaba yol açan reflüde ise gelişen ülser yahut ödem sonrasında göğüs kemiği gerisinde şiddetli ağrı, bazen de boğazda bir yumru hissi gelişebiliyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Cem Aygün, bahar aylarında boğazda yanma, ses kısıklığı, öksürük ve sinüzit üzere sık görülen meselelerin reflü kaynaklı olabileceğine dikkat çekiyor.
Kızartmalar ve yağlı yiyeceklerden kaçının
Reflü hastalığında yakınmalar mevsimsel dalgalanmalar gösteriyor. Bu durum değişen diyet biçimi ve farklı besinlerin tüketimiyle bağlantılı olabiliyor. Prof. Dr. Cem Aygün, reflü hastalarının bahar aylarında dikkat etmeleri gereken beslenme kurallarını şöyle anlatıyor: “Bahar aylarında değişen besin tüketimi, bilhassa yağlı yiyecekler ve zerzevat tipi kızartmalar mide asidinin artmasına neden oluyor. Artan mide asidi de reflüyü tetikleyebiliyor. Münasebetiyle bu periyotta margarin üzere trans yağlardan, kaymak, krema ile mayonez üzere yağlı eserler ile yiyeceklerden uzak durmak büyük ehemmiyet taşıyor. Ayrıyeten yeniden bahar aylarında daha fazla tüketilen çiğ zerzevat ve meyveler, asitli ve gazlı içecekler, buzlu meyve suları, soğuk içecekler ile dondurma, reflü için ziyanlı besinler ortasında yer alıyor.”
Tedaviyle yakınmalar son bulabiliyor!
Reflü kronik, yani uzun süren ve hastaların birçoklarında aralıklarla tekrar eden bir hastalık. Reflü tedavisinde hedef, şikayetleri ortadan kaldırmak, yemek borusunda görülen iltihaplanmayı uygunlaştırmak ve kanama, darlık, ülser ile kanser gelişimi üzere komplikasyonları önlemek. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Cem Aygün, yanlışsız tedavilerin seçimiyle reflü hastalarının yakınmalarından kurtulabildiklerini belirterek, kelamlarına şöyle devam ediyor: “Medikal tedavilerde öncelikli olarak semptom ve komplikasyon oluşumunda suçlanan en değerli etken olan mide asidinin azaltılması hedefleniyor. Proton pompası blokajı yapan ilaçlar (PPİ), aside bağlı ülserde aktif ve inançlı bir yol olarak sık kullanılıyor. Gereksinim halinde midede bariyer oluşturan şuruplar, yemek borusu hareketini düzenleyen ilaçlar ve kapakçık basıncını artıran tedavilere başvuruluyor. Ömür usulü değişiklikleri de kıymetli bir hasta kümesinde yarar sağlıyor. Tedaviye dirençli hastalarda endoskopik reflü prosedürleri uygulanabiliyor. Seçilmiş hastalarda cerrahi teknikten de faydalanılıyor. Günümüzde cerrahi tedaviler içerisinde en sık laparoskopik fundoplikasyon usulüne başvuruluyor”
Reflü şikayetlerine karşı 6 tesirli öneri!
- Mide hacminizi tam olarak doldurmaktan kaçının. Hasebiyle yemeklerinizi düzgün çiğneyerek, az ölçüde ve sık sık tüketmeyi alışkanlık edinin.
- Son yemeğinizi gece yatmadan en az üç saat evvel bitirin. Çünkü yatmadan evvel tüketilen yemekler mide basıncını arttırarak reflü yakınmalarını şiddetlendirebiliyor.
- Boynunuzda bir rahatsızlık hissetmiyorsanız, yastığınızın mümkünse 10-15 cm yüksekliğinde olmasına dikkat edin.
- Bel ve karın bölgenizi sıkmayan kıyafetleri tercih edin.
- Gerekli olmadıkça ağrı kesici ilaçlar kullanmayın.
- Beslenme alışkanlıklarınıza dikkat edin; mide asidini artıran besinlerin tüketiminden kaçının.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
