Türkiye’de yayın hayatına başlayan Disney Plus geçtiğimiz haftalarda skandal bir karara imza atmıştı.
ABD merkezli dizi/film platformu Disney Plus Ermeni lobilerine boyun eğdi.
Disney Plus’ın Aras Bulut İynemli’nin başrol olduğu “Atatürk” dizisini yayınlamayacağı öğrenildi.
Başta politikler olmak üzere yansılar peş peşe gelirken kelamda muhalif sanatkarlardan bahisle ilgili adeta güldüren açıklamalar geldi.
Fragmanı paylaştı: Reaksiyon toplamaya devam etti
Bu isimlerin başında ise dizinin başrol oyuncusu Aras Bulut İynemli yer aldı.
Geçtiğimiz gün ise ünlü oyuncu ‘Atatürk’ dizisinin birinci fragmanını toplumsal medya hesabından paylaştı.
İynemli’ye yeniden reaksiyonlar yağarken hususla ilgili yeni bir gelişme yaşandı.
Eleştirilere yanıt verdi: Bunu hiç hak etmediğimi düşünüyorum
Aras Bulut İynemli, platforma reaksiyon göstermediği gerekçesiyle kendisini eleştirenlere bir mektup yazarak karşılık verdi.
İynemli, “Bunu hiç hak etmediğimi düşünüyorum. Ben sinemamıza, taşıdığı bildiriye ve seyircimize hissettireceklerine kefilim” dedi.
“Beni derinden üzen kısım oyunculuğumun ötesinde bir Türk genci olarak sorgulanmaya çalışılmam”
Kendisine yönelik tenkitleri hak etmediğini de söyleyen İynemli, “Beni derinden üzen, kendimi yalnız ve maksat tahtasına konulmuş üzere hissettiren kısım ise ‘Aras neden konuşmadı, Atatürk’ü neden savunmadı’ üzere sözler karşısında oyunculuğumun ötesinde bir Türk genci olarak sorgulanmaya çalışılmam” biçiminde konuştu.
Mektubunda kelamlarına devam eden İynemli, “Oyuncuların sinema dışındaki tartışmalara çekilmesinin de yapıtın taşıdığı mananın, vermek istediği bildirilerin perdelenmesi manasına geleceğini düşünüyorum.” sözlerini de kullandı.
“Oyuncuların sinema dışındaki tartışmalara çekilmesi yapıtın vermek istediği iletisi gölgeliyor”
Aras Bulut İynemli’nin mektubundaki sözler şu halde:
Ben sinemamıza, taşıdığı bildiriye ve seyircimize hissettireceklerine kefilim. Atatürk’ü ve ülkemizi temelsiz savlarla karalamak isteyenlere en büyük ve en hoş yanıtımız emeği geçen herkesin ilmek ilmek işlediği Atatürk sinemasıdır. Beni derinden üzen, kendimi yalnız ve amaç tahtasına konulmuş üzere hissettiren kısım ise ‘Aras neden konuşmadı, Atatürk’ü neden savunmadı’ üzere tabirler karşısında oyunculuğumun ötesinde bir Türk genci olarak sorgulanmaya çalışılmam. Bunu hiç hak etmediğimi düşünüyorum. ‘Vatanını en çok seven, misyonunu en yeterli yapandır’ kelamı, Atatürk’ün beni en çok etkileyen kelamlarından biri. Ben buna inanıyor ve bunun için uğraş sarf ediyorum. Atatürk rolü teklif edildiğinde ise bu kelam benim için daha direkt bir mana kazandı ve elimden gelenin üzerine çıkarak Atatürk’ü canlandırmak için çok çalıştım. Zira Atatürk’ü ve karakterini tanımak, benim üzere Türk gençleri için O’nun fikirlerine giden yolu açabilirdi. Yazınızda da kullanmışsınız, sinemamızın fragmanını paylaşırken yazdığım ‘Onun fikirlerini, hislerini hissetmeye ve anlatmaya çalıştık’ derken de bunu kastediyorum. Bunu bu sinemada bu hislerle çalıştım. Oyuncuların sinema dışındaki tartışmalara çekilmesinin de yapıtın taşıdığı mananın, vermek istediği iletilerin perdelenmesi manasına geleceğini düşünüyorum.”
