Hutbe, cuma namazının sahih ve kabul olmasının kaidelerinden biridir. Cuma hutbesi cuma namazının farzıdır. Cuma hutbesinin değeri bilen Müslümanlar bu haftaki cuma hutbesinin konusunu merak edip araştırıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı, bu haftaki Cuma Hutbesi konusunu, ‘Birlik ve beraberlik ruhu’ olarak belirledi. İşte 26 Mayıs 2023 Cuma Hutbesi metninin tamamı…
26 Mayıs 2023 Cuma hutbesi
BİRLİK VE BERABERLİK RUHU
Allah’ın lütuf ve inayetiyle kardeş olan, tıpkı safta omuz omuza Cenabıhakk’ın divanına duran, tıpkı iman ve şuurla bir ortada bulunan Aziz Müminler!
Cumamız mübarek olsun! Allah’ın selamı, rahmeti ve rahmeti üzerimize olsun! Sayın Müslümanlar! Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sas) bir seferinde ashabına şöyle buyurmuştu:
“Allah’ın peygamber ya da şehit olmayan o denli kulları vardır ki kıyamet gününde Allah’a olan yakınlıkları sebebiyle, peygamberler ve şehitler onlara gıpta ederler.”
Bu büyük muştuyu işiten sahabe-i kiram, “Ya Resûlallah! Bunlar kimlerdir?” diye sordu. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz (sas) şu karşılığı verdi: “Bunlar, ortalarında akrabalık bağı ya da rastgele bir menfaat bulunmayan, sadece Allah için birbirlerini sevenlerdir.”(1)
Kıymetli Müminler!
Yüce dinimiz İslam, tevhid ve vahdet dinidir. Birlik ve beraberlik dinidir. Yardımlaşma ve dayanışma dinidir. Dinimiz, toplumun bütün fertleriyle uygunluk ve adalet aslına dayalı bağlantılar kurmamızı, sevgi ve hürmet içinde kardeşçe yaşamamızı, şefkat ve merhametle birbirimize muamele etmemizi emretmiştir. Birbirimize sırt dönmeyi, ilgi ve alakayı kesmeyi, kardeşlik bağlarını koparmayı, her türlü olumsuz kelam ve davranışta bulunmayı da yasaklamıştır.
Nitekim Büyük Rabbimiz, وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَمٖيعاً وَلَا تَفَرَّقُواࣕ “Hep birlikte Allah’ın ipine sıkı sıkıya sarılın. Parçalanıp bölünmeyin.” (2) buyurmaktadır. İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy, “Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.” diyerek bu ayet-i kerimeyi süper bir halde anlatmaya çalışmıştır. Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (sas) Efendimiz de bir hadis-i şerifinde bizleri şöyle uyarmaktadır: “Birbirinizle ilgi ve alakayı kesmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, birbirinize kin beslemeyin, birbirinize haset etmeyin. Ey Allah’ın kulları! Kardeşler olun.” (3)
Değerli Müslümanlar!
Bizler, birebir dine inanan, birebir Allah’a kulluk eden, tıpkı kıbleye yönelen, tıpkı kitabı rehber edinen, birebir peygambere gönül veren müminleriz. Dünyaya barış ve adaletin en hoş örneklerini sunan, din, vatan, bayrak ve mukaddesat uğruna fedâ-yı cân eyleyen ulu bir ecdadın torunlarıyız. Başa kakmadan, karşılık beklemeden, kökenine, inancına, mezhebine ve fikrine bakmadan, insan onurunu rencide etmeden muhtaçlık sahiplerine yardım etmeyi kendine şiar edinen bir medeniyetin temsilcileriyiz. Böylesine esaslı bir medeniyetin mensubu olan bizlere düşen, kardeşlik ahlakını kuşanmak, gönül alıcı kelam ve davranışlarla birbirimizin hukukunu gözetmektir.
Aziz Müminler!
Hürriyetimizin nişanesi, hepimizin ortak yurdu olan cennet vatanımız, ecdadımızın bizlere bir emanetidir. Ulu bayrağımız bağımsızlığımızın sembolüdür; gölgesinde kardeşçe yaşayabilmek için hepimize yer vardır. Şehadetleri dinin temeli olan ezan-ı Muhammedî, bizleri birliğe ve kardeşliğe çağırmaktadır. Öyleyse farklılıklarımızı bir zenginlik kabul edelim. Bizi kardeş kılan, bizi millet yapan kıymetlerimize sıkı sıkıya sarılalım. Allah Resûlü Hz. Muhammed (sas)’in şu hadisini asla unutmayalım: “Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında başka organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir vücut üzeredir.” (4)
Kıymetli Müslümanlar!
İçinde bulunduğumuz mayıs ayı Anadolu’nun İslam’a açılan birinci kapısı Diyarbakır yöresinin sahâbe-i kirâm tarafından fethedildiği aydır. Önümüzdeki Pazartesi günü ise İstanbul’un fethinin 570. yıl dönümüdür. Allah Resûlü (sas) İstanbul’un fethini şöyle müjdelemiştir: “Konstantiniyye kesinlikle fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne hoş komutandır! Ve o asker, ne hoş askerdir!” (5)
Aziz Kardeşlerim!
Şanlı ecdadımızın gönlüne İstanbul’u fethetme sevdasını düşüren, asrın en ileri bilgi ve teknolojisinden istifade ederek aşılmaz denilen surları yerle yeksan ettiren, inanç ve azimle gemileri karadan yürüten, Ayasofya’yı fethin sembolüne, İslam’ın mabedine dönüştüren işte bu Peygamber muştusuna nail olma isteğidir. Bu vesileyle ulu ecdadımızı, aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmetle yad ediyorum. Hutbemi şu ayet-i kerime meali ile bitiriyorum: “Allah’a ve Resûlüne itaat edin, birbirinize düşmeyin, sonra gevşersiniz ve gücünüz elden masraf. Sabırlı olun. Zira Allah sabredenlerle beraberdir.” (6)
1 Ebû Dâvûd, Büyû’, (İcâre), 76.
2 Âl-i İmrân, 3/103.
3 Tirmizî, Birr ve Sıla, 24.
4 Müslim, Birr, 66.
5 Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 335.
6 Enfâl, 8/46.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
